Bir sır sakladım ben
Uçkurlarda
En yükseklerde
Mecmuaya gömdüm onu
Bir sır sakladım ben
Yüzlere
Avuçların içine sakladım
Baktıkça hatırladım
Unutmak için bakmadım.
Bir sır sakladım ben
Münzevi yalnızlığımda
Önce bir gün sakladım
Sonra her gün
Günler geçti unuttum
Sakladığım sırrı
Bir sır sakladım ben
Gözlük camında
Gri kaşmir paltosunda
Düz siyah saçında
İnce kirpiklerinde
Uzun boynunda
Bir kitabın içinde
İstanbul’un göbeğinde
Her geçen gün büyüyen
Öğrenen, kudretlenen
Bir sır sakladım
Beni öldüren bir sır sakladım.
Sırrımla öleceğim
Sırrımla ölüyorum
Öldüm, müstesna sırrımla.
Mazhar Ulvi
2020-09-14T02:04:12+03:00Muhammed ve serhat yorumlarınız için teşekkür ederim. Şiirlerimde pek sadeliği sevmem. Fakat bu şiirin özel bir anısı var benim için. Birisinin ideallerini içeren bir anı. Bana izin verilen ölçüde başkasının hayallerine bu kadar ortak olabildiğim için dizelerde bu ölçüde etkili olabildi. Yani dışarıda bırakılmış dahil olma isteği diyelim. 2016 da yazmaya başladığım ilk şiirlerden ve okuduğum zaman size hak veriyorum. Yorumlarınızı değerlendireceğim.
Muhammed Dalpalta
2020-08-25T02:42:24+03:00Serhat'a katılmakla beraber sadeliği zedeleyecek sert dizeler vermek istediğiniz duyguyu okuyucuya daha güçlü vermenizi sağlar.
Serhat Karaman
2020-08-24T21:21:56+03:00Sade ve özgün bir şiir olmuş, okurken zorlamadı beni ancak biraz daha genişletebilirdiniz anlatımınızı belki de. Kaleminize sağlık.