hafif gıcırtılarla dolu içimden yürüyorum dışıma
dışından süzülüp bedeninin içine varmak için senin
uğultu sesleri, trampetler, orkestra: Kafamda açılmış bir kurşun deliği
gümüşü bir kara delik, sana ait ne varsa içine çekip sımsıkı saran
sımsıkı sarıyor beni özlemin
o kadar lanetli ki siyah bir kargaya dönüştürüyor beni
ve sen el sallarken uçaklara
görünmez bir kargayım ben uçakların peşi sıra
sıkılmış sürüden atmışım kendimi yeni maceralara
senin semanda tehlikeli rüzgarlarla boğuşan sıradan bir karga
yorulup düşüyorum kayıp ormanlara
değirmi gözlerini arayan bir yolcuya dönüşüyorum kanatlarımı kırarak
çalılıklardan zehirli meyveler toplayıp besleniyorum, sen neden suskunsun hâlâ
bu sabah bir düş gördüm, sabaha yakın
günün parlamaya başladığı, işçilerin eldivenlerini giydiği
bu sabah bir düş gördüm, seni gördüm fakat
acıtmadı açılınca gözlerim
acıtmadı gerçek yokluğun kadar
benedimizde öyle duygular barınır ki
ah, bizler habersiziz ancak
öyle öldürür ki bu farkına varanları
onlardan geri mezar bile kalmayacak
Server Fethi
2022-01-24T19:59:31+03:00Güzel şiir. Ellerinize sağlık.
zeynep
2022-01-24T19:04:33+03:00kaleminizi sevdim, çok hoştu