İt ürüdü ama kervan yürümedi bu sefer

Kurtarmaz hiçbir kaçış

Gözlerini istediğin kadar kapat

Çünkü gözler gerçekleri yokuşa sürer

Göreceksin siyah duvarlara attığım kerteleri

Saymakla bitmeyecek

Bunlar yapılan genellemeler

Spesifik bir özelliği yok

Pek matah bir şey değil

Çentik atmayan ciğer deşer

Benim hayallerim hep sokak lambalarında.

Aşamıyor, sanki aşarsa

Kurtarırsa kendini oradan

Bembeyaz kuşlar uçacak rüyalarımda

Ben yüzme bilmiyorum

belki ondan hep hayallerim suya düşüp boğuluyor

ben sevmeyi bilmiyorum, ne olur gelirsen gelirken bir kaynak getir

Bildiğim şeyler ağır gelir sana

Senin hakkın şeyler görmediğin yerlere

Göremediğin benden acılar götürmek

Biliyor musun, aslında biz

Ellerimizi kavuştursak mesela

Koşulsuz şartsız

Malta'ya gitsek mesela

Akdeniz'e satsam bütün sırlarımı

O zaman düzelir mi sırtımdaki kambur

Denizler saklar sırları

Taşları sektirir gibi atarım dertleri

Yetmiyor sanki denizler almaya yükümü

Okyanuslara mı gitmeli

Yatarken buluttan çarşafta

İzlenir miydi bir gündönümü

Şimdi Tanrı bile affetmez beni

İnsan derdi kadar var

Ben sattım

Ben tekim

Ve Tanrı'nın yanına kadar yükseldim

Tanrı'm şimdi azlet sen beni

Rüya mıydı bu gördüklerim

Şirke giriyordu bütün söylediğim

Her zaman bir riyakar olduğumdu gizlediğim.