Ademlerden Havvalara Havvalardan çamurlara dizgin seyrek yağmurlara

Omurgasına nur üflemiş kadınlara

Hikayem herkesedir

Bilhassa suratında kan pençesi olan bebeklere

Mavi heyyulası ile dolaşan çingenelere

Gök ile paydaş olmuş zılgıtlara

           Çürük hamurlara

Bacalarından şeker rengi çıkanlara 

Örselenmiş kadim ağıtlara

     Hikayem onlaradır

Yerdekilerin çığlığı ile göktekilerini doyuranlara

  Çamurdan duvarlara 

Bir dökmeliyim içimi bir almalıyım ahımı 

    Ateş sesli savaşlara

    Savaş renkli topraklara

Tırnaklarında kaldırım taşları olacak 

Alınlarında kara yazgı kalacak 

Bir didinip bin parça olacaklar

   Ayetler üflenecek bedenlere  

   Bedenler kül olacak

   İnecek şehirlere

Dizim dizim kaynamış 

Ta yüreğinden fırlamış 

Kara gözlü kehanetçiler 

Olmaz demiş sizlere

    Hikayem acıdır dinleyen dilsizlere

   Bir anne gülmüş güldükçe kaburgası yırtılmış

 İçinden kara duman sıyrılmış 

 Dolmuş kahkahası haneye 

Büyümüş de büyümüş 

Büyüdükçe bilenmiş tüm aleme 

   Anne beklemiş dumanı 

Duman kaplamış her yanı 

   Bu Hikayem tüm dumanlaradır

Bir çocuk ağlamış sanki ağlama duvarı 

Herkes ona ağlamış sonra dişlerini bağlamış 

Çocuk sırtını dönmüş 

İçini kasvet örmüş 

Çocuk çıkmış meydana 

  Başlamış avlamaya avladıkça utanmış 

Ar damarı çatlamış 

 Sırtını dönenler sırtını bıçaklamış

Hikayem sırtı dönük çocuklaradır