yürümek, düşünmek ve dolaşmak bir yerden başka yere,

parmaklarımın ucuyla hayatımı kazıyorum.


o eskidenmiş günler birike birike biricik bir ömür edermiş,

atasözlerinizi cebinizde saklayın.


ben bugünü yeni bir ben yapacağım diye

bölük pörçük bir üç noktalı cümlecik oldum.


öyle anlamlı bir şekilde de değil,

baştan savma savruk bir cümle gibi her yanım.


hep yanlış şeylere meyletmişim,

bir de kendimden utanmadan

kendimi her sabaha karşı siz uyurken affetmişim.


aklımda her yeni başlangıçtan kocaman ur gibi yara,


önce kendimden başladım yanılmaya,

sonra sevdiğim herkes.

avucumun içini kanatan kaygılı bir yanılgı.


yorgunum,


sabah aceleyle üstüme geçirdiğim ceketin cebine bir günlük nefes daha sıkıştırmaktan,

yepyeni biriymiş gibi içinin pisini adım adım bildiğim kişilere kendimi yeni baştan tanıtmaktan.


adınız farklı,

gözleriniz,

muhtemelen tanımaktan çekinmeyeceğim teniniz.

ama bir koku geliyor sizden,

hepiniz,

aynı pislikle gururlu gururlu dolaşıyorsunuz.


bir nefes,

iki nefes.

ciğerime dolup iğne gibi rahatsız eden bir yaşam mücadelesi.


daha dün gece

herkes uykudayken

ben,

her ev için bambaşka hikayeler yazdım.


sizin evlerinizin ışıkları dedim camdan bakıp

nasıl beni yeniden doğuruyor?


hepinize tiksintiyle elimden olmayan bir bağ ile kenetliyim.


gerçek yüzünüzü de biliyorum,

kokunuzu.


burada olmayı sevmiyorum,


eve dönüp hayatlarınızı yeni baştan yazmak istiyorum.