Pusulasını kaybetmiş şimdilerde kutup yıldızı
Mottosu yönsüzlükmüş,
Kuzey ışıkları dans etmekten yorulmuş
Artık o şarkıyı duyamıyormuş.
Gökkuşağım ise on renkli
Siyah beyaz televizyonlarda şimdi
En güzeliyse siyahın sen tonu sevgilim
Dillerde eskitilmiş güzel bir yalandır,
Seni seviyorum
Peki kaç kişi sığdırılabilir ki insan
Dört odacıklı bir kalbe?
Şimdilerde sesin bastırıyor niyeti bozuk düşüncelerimi
Ufak bir hesap vakti;
Seni kafamdaki tüm iyiliklerden çıkarttım
Sadece sen kaldın
Tenhalaştı, ıssızlaştı varlığım
Bambaşka bir anlam buldu,
Biraz da sana bulandı,
Her sokağımın adı sendin sana çıktı tüm yollarım.
Ve bir iyi ki daha kurban edildi varlığına
Rakı şişesinde balık
Zamanında çarmıha gerilmiş İsa
Şimdilerde çarmıha gerdiğim ruhum
Hayal ettiğimden fazlasısın yelkıran
Uyusak mı artık?
Kilitli kapının kaybolmuş paslı anahtarı
Kapının ardında toz bağlamış zihnim
Acaba, biraz da yalnızlıktan mı konuşsak şimdi
Ya da beraber kurduğumuz hayallerimizden?
Burnumuza dolan deniz kokusuna aldırmamalıyız
Ciğerimizde gezinmeli anason kokusu
Denize atılmış masamızda kumlar gıdıklamalı ayaklarımızı
Kahkahan kahkahama karışmalı
Dolu karafakiler, yanında erimeye yüz tutmuş buz parçaları
Günün en güzel ışığı senin yüzünden yansımalı ruhuma
Seninle yeşermeli çorak topraklarıma ektiğin
Umut tohumları
Terimizle sulanmalı biraz da
Ne zaman kurtarabiliriz sence insanlığı?
Peki kurtarabilir miyiz katran karasına bulanmış anılarımızı?
Hataların makulluğü güzeldir.
İnadımdan kurtaracağımız daha kaç şey kaldı peki?
Acaba pencereyi mi açsan, biraz hava mı alsak?
Sen gülerken bir orman çiziyorum
Bilirsin kendimi kaybettikten sonra
İyidir aram aramakla
Dönmeyi unutan rüzgar gülü
Belki çizmeyi unuttuğumuz bulutlar kalmıştır
Gel de tepenin ardındaki uçurmun kenarına salıncaklar kuralım
Cazırdayan radyodan eski parçalar
Eşlik etmelisin kesinlikle, sağır olmalıyım senin dışındaki her sese
Acaba satırlarımı açık arttırmaya mı çıkarmalı?
Birkaç şişe yıllanmış şaraba ya da tıkırdayan daktiloya
Ama dur!
Kendimle yüzyüze gelmenin tedirğinliği,
Açmış bir papatyayı solduracak iç çekişlerim var
Kimsenin duyamayacağı fısıltı çığlıklarım
Sahi, saklar mısın beni aklının bir kenarında?
Bahane gibi görünen hayatları
Traktörün römorkuna yükleyip götürdüler.
Çocuklar teneke kutular bağlamış tamponuna…
Ölü bir yıldıza en sevdiği giysisini giydirdiler
Kurumuş bir dileğe takıldı eller
Ve pürüzlü kırıklara
Bir işaret daha koydular kıyısına
Öpsem acaba
silebilir miyim ruhundaki izleri, ruhum
Sisifos sevgilim,
Belki de sadece zincire vurulmuş Promethous
Bak uçurum
Gördün mü biz görene kadar solmuş Statis’in çiçekleri
- Kordinatları Belirsiz Uçurumun Yüreğinde Açan, Zambak ya da Sadece Zambak
Elly Allasan
2020-07-20T15:58:04+03:00Mükemmellll 🍂