diken ardı yaprakların

bağlam dışı

soy dışı

akışında

bir hasret çeçen

lüzümsuz bu kahrın yare

eyyyy!

bir düzen

tek süzen


kimsesiz bir çimen

misali

öksüz tüm

topraklar

hegemonyasız

yegane insan


yahudi bir ehrimen

latife şekli

hutbe dillenir

horalarca teper

elim, elim elzem

ya da soytarılık


bir akşam mı kentin

oradaki ıssızlıkları

görünür

içimde ciğerim bile tek değilken

rayları kıskanışım

bencillik midir


öfkem mi var

sevinçli miyim


cennette filizlenir mi bugün ellerimde

yüzün arasında kalmalıydıysa

arafta kaldım sanırsam

yüzün bu denli ellerime oturmuş

ama arasında kalmadıysa


ud çal sevgili

tellere vur

böylece heyecan kalmasın yüreğimizde

ritmik bir korku

vals

ve

perde kapanır.