Münevver tut ellerimi

bu yozlaşmış düşlerden sıyır al beni

kanımdaki delilikten arındır


bataklık değilse ne

çıkmak için çırpındıkça içine çekildiğim bu dünya

beni buradan kim kurtarabilir?


ben senin yetiştirdiğin çocuk değilim

ne uzun saçlarımı koruyabildim çok sevdiğin

ne de tanrıya olan inancımı


münevver bırak beni

ben arlanmaz bir hayatın pençesindeyim


ellerimde güzden kalma çiçekler değil artık

tütün kokusu


hâlâ metro istasyonunda saatler tüketiyorum

kim bekler ki rüzgâr okşasın ruhumu


kitaplardan medet umuyorum

şarap kırmızısından


ensemi deliyor gaddar hüznün ayyaş nefesi

ben bu geçmişle yaşamayı öğrenemedim


bana ölümü anlatır mısın Münevver?