İki gözyaşı arasındaki mesafeler büyüdü durdu
Sözüm de tükendi gücüm de
Cellat bile sorardı halbuki son isteğin ne diye
Bakma ona da cevap veremezdim ben
Dilimin mührü sabit ölüm günüme
Derdim ormanımda gül dikenime
Derdim bir gün beni de sever misin
Uzatır mısın başını gönül penceremden tüm güzelliğinle
Saçının her telini ayrı okşarım bak ben hem
Bir gün çıkıp da gitmem hayallerinden
Olur da beğenmezsen bir gün aynada gördüklerini
O aynayı tuzla buz ederim kimselere görünmeden
Bak bu hayat bizi yan yana getirdiyse elbet vardır bir bildiği
Bu uykular zindan olduysa bana hep benim de var elbet bildiklerim
Hayalim de düşüm de sen olmuşsun sevdiğim
Mum ışığına muhtaç bahçemi günlük güneşlik etmişsin
Daha dünümü unutamazken yarınlara olan inancımı tazelemişsin
Hadi diyelim ki tüm bunları es geçtik
Gülüşünü nasıl geçeceğim
Bir gülüşünü bin mısraya sığdırmaya yetmiyor kalemim
Başka limanlara demir atmışsın da
Ben senden nasıl vazgeçeceğim
İçimdeki çocuğu diri diri toprağa da gömemem ki şimdi ben
Yaşayasım yok ama senin olmadan da ölemem ki ben
Düşe kalka yürüdüm bu yolu
Şimdi acımı iç cebime koyup geri de dönemem ki ben
Biliyorum
Aynı yolun yolcusu olamadık henüz
Biliyorum
Ayrı ateşlerde yanarak geldik bugünlere
Cehennem buz tutana dek seveceğim seni yine de
Yasemin Çargıt
2020-09-06T22:57:04+03:00Giriş iyiydi ama sonlara doğru salt bir övgü şiirine dönüştü. Tercih meselesi olacak ki aşk temalı şiirlerde besleyecek başka unsurlar da arıyorum ben mutlaka. Burada da aradım aradım haliyle. Kaleminize sağlık.