Sekiz kez diktiğim tuğlanın yıkılışına şahit oluyorum.
Gözlerinden gözlerime yuva yapıyor serçeler.
Gülüşerek eşelenmenin sadeliğine tutuluyoruz.
Gülüşerek.
Altını çizdiklerim yalanlaşıyor.
Bileğimde iki kanlı çeşme, damarlarımdan biri senin.
Göğsüne bir yumruk atmak istiyorum.
Ve ağlamak.
Evrenden yıldızlar patlamıyor üstümüze.
Ellerimiz terlemiyor üst üste durmaktan.
Dudaklarımız olabildiğince yabancı birbirine.
Düşlerle uyuşturmaktan derimi buruşturuyorum.
Hayatım elimde kalıyor itinayla.
Pembe kalemlerle sarı sonlar yazıyorum.
Ve merak ediyorum,
Gözlerindeki bu sancının sebebini.
Diş kamaştıran ayrılığın sarmaşıkları gövdemde sürtünüyor tenime.
Ve merak ediyorum,
Uğurlanmak bir kapı eşiğinde neresinden tutar insanı?
Ama bu son.