Early Sunday Morning - Edward Hopper, 1930
sadece susmanın verdiği mi bilmiyorum
dilimin uğrağı marazi sözlere revolver
üstüne İspanyolca bir hüzün şarjör boşalmış
işte tarih elimizde kurumayan leke kan
de ki
kimiz biz?
hazırlıksız bir yanıta yakalanır da ıslanır insan
iblis şifresini unutunca kapılar ateşten olurmuş
gizli bir çay bahçesidir hiç şüphesiz
mevsimleri boşluğuna Hazerfan
de ki
bahar gelmiş apansız
felçli bir ceset burada, hâlâ çürümemiş
yine de unutma, de ki
neyin yerine tutsak bu sabahın yedisi?
Uçurumun dibindeki bu doymazlık
şöyleydi: masallar sonsuzluğa durmasını emretmiş
yanılgının göğünde her şey geriye doğru akmış
sorulmuş işte o ara bir sabah uykusunun uyanmayan yanları
evveliyatı insanın bir yabancının yolculuğunda:
Tanrım, bunca göz sağanağı arasında neden yalnızım?
sonra susmuşlar
sonra daha çok susmuşlar
sonra daha çok susmuşlar...
burak biçer
2024-12-06T01:36:39+03:00Mai, teşekkür ederim güzelim.
Mai Nixie
2024-12-06T01:27:41+03:00Basit bir “çok güzel” demek değmez bu suskunluğu bozmaya ama… yine de çok güzel🥂