Hepimiz bir kaçış yolu ararız. Geçmişten, gelecekten ya da şu andan. Bulamayınca da kaçmak istediğimiz durumu yok sayarız. Yok saydıkça içimizde daha çok büyür. Ve bizim hiç görmediğimiz fakat varlığını hayatımızın her anında hissettiğimiz duvarlarımız oluşur. Bir gün birinin gelip duvarlarımızı yıkıp bize ulaşmasını isteriz ama bunu yapması için kimseye izin vermeyiz. Çünkü korkarız. Tekrar duvarları inşa edemeyecek gücü bulamamaktan çok korkarız. Ya da bir kez daha inşa etmeyi başarırsak bir daha asla yıkılmayacağını biliriz, bu da bizi sonsuz yalnızlığa sürükler. Fark etmeden her iki durumda da sonsuz yalnızlığa sürükleniyoruz. Yani sonsuz yalnızlığa mahkum olmamak için kendimizi sonsuz yalnızlığa mahkum ediyoruz.