telaşını gizlediği belli, elleri bir şelale, kırmızı bir çiçeğin yarası göğsünde,
bir yüze bağıra bağıra söylenen bir şeylerin belirtisi var dudaklarında
mezarı çok kez açılmış, gamzelerinde bir cesede bırakılmış zarif bir öpücük uyuyor
sonu işaret etmekte lakin çoktan kalktı cenaze, yüzünde bir inançsızlık var
mahkemeye gelecek bir hayalet için yalvarmakta tanrı’sına, el açmış
sonunda hep daha çok inanacağını koşul olarak belirtirken
tanrı’yla anlaşmaya çalışan ve içini dökeceği sadece o kalan, inancını yitiren bir yüze bakıyorsun hep
sen de gördün mü, gözleri uyuşturucudan birkaç renk çalmış, gözü alını kaybetmiş
dalgın bakışında bir heykeli yeniden yapıyor ve bitmesini istemiyor, yapıyor
geceleri dolunaya bakıp bakmadığını sor!
dolunayla konuşuyorsa intihar mektubunu yazmıştır önceden
ellerini kaldırma, ellerinle gözlerini oyarken meşgul olacaksın diyordu polis
gözleri önüne akmaktaydı, bir şeyleri son kez gördüğünü bilirken nasıl bakar bir insan?
son bakış olduğunu bilirken bakan birinin gözleri var yüzündeki oyukta
son kez baktığını öğrendiği gözlerini oyarken bir hikaye anlattım ona
mutlu sonla bitiyordu, mutlu sona herkes onun tanrıya inandığı kadar inanıyordu
sonunda içinde jilet çıkan pamuk bir şekerdi hayat ve hayat
bu müzik, tüm kentte çalan bu müzik, duyuyor musunuz?
bir tabuta sürekli karanfil atmakta ve çok hüzünlü bir jenerikten bahsetmekte
bu jeneriği biliyor musunuz?
ne var ki elimizde, telaşıyla kederini gizleyen süslü cümleler dışında
suç mahalline dönmemiş, hem suçlu değil göğsünde bir ilkbahar yarası
bir yüzdeki aynadan elveda yansımış bakışlarına, dalışlarına, savruluşlarına
tutunamaz
Bergman diye birinden bahsediyor ve sürekli kameraları işaret ediyor
''replik çalmayın orospu çocukları, bu benim sahnem'' demişti gitmeden zindanın kilidi açılmadan
ölümü iyi oynuyordu, biri öldükten sonra ölmüş olmayı tamamen yaşıyordu, bunun için vardı
hayatın terasından bir manzaraya bakar gibiydi ve sanki elinde sonsuz bir sigarayı gözleriyle içer gibi
kelimesinde duman vardı bunu not al ve Bergman kimmiş kameraları nereye gizlemiş
cenazeye katılmışsa cenazeyle tanışmıştır belki öldükten sonra
aynadan yansıyan elveda kiminmiş, kimlerdenmiş
muhtemelen ölüm burcudur ve sonunda doğmuştur
yükseleni tabut ve sonunda jilet, şanslı bedende ilkbahar yarası ve Bergman
kalbini unutmuş bak çıkmamışsa kabusundan gelip alacaktır
ölümden söz etmeyi seviyor, organ bağışından da
yüzdüğü derisinden hayat izlerini takip et, solgun olsa da
daha önce başkalarına teslim ettiği canından da
ölmüş birinin bakışları var gözlerinde, oyulmuş gözleri şurada bak
yüzünü de aynada bıraktığını söylemişti, yıllar sonra dönüp almıştı bir de
konuşuyordu ama ses telleri ve çığlıkları bedeninde kalmış
bir jenerikten bahsetti bir kaç film ve senaryodan
ölmüş olmaktan, en çok ölümden bahsetti
onun için hayat pamuk şekerin sonundaki jilet olarak değil
bizzat jiletin üstünde dururken geçip gidiyordu
jilete ve gökyüzüne bak
yarattığı ve bitirmek istemediği heykel oracıkta kan revan
kulak ver telaşa, jeneriğe, ağlayışa, Bergman'a
binlerce kez öldürmüşken sen beni, küllerimden doğdum
kalbini unutmuş, gözlerini oymuş birinin ses tellerini, çığlıklarını boğazına dolayıp öldürdüm seni,
elveda diyelim Bergman'a ve inandığım son tanrı’ya
kilere kilitlediğim ilkbahar göğsümde iziyle sonsuza
elveda
bu sondu Rosalie
eren kethüda
2022-01-28T03:00:14+03:00Teşekkür ederim herkese
Bakışsız Geyik
2022-01-27T23:24:07+03:00Hikaye gibi şiirleriniz. Çok sevdim, kaleminize sağlık 🌺
Pelin Taşkıran
2022-01-27T22:35:17+03:00Çok güzel bir şiirdi. :)
Kenan Birkan
2022-01-27T22:17:24+03:00Etkileyici ve coşkun bir şiirdi. Dilinizi beğendim ve şiirin başlığı ayrıca güzeldi. 👏