Savrulmanın parçalı bulutlu hallerini taşıyan günüm. Biraz biraz yüklendi bünyeme, uzak yakın demeden her duygu saatlerime. Koşup gelen hasrete, yeni bir umut eklendi, haykırdığın gözlerini istediğin yine göremedi. Yanında olmadan içinde olanlara yükledin gücün ve sonsuz isteğinde dualarını. Bir mucize olup şifa dilediğin dostun, işine yeni başlamış başka bir dostun, son verdiği düzende benim kadar gerçekleri bilen dostların, cesaret edemeyenlerle, isyanı içinde besleyen tanıdıkların, yaşının getirdiği sorunlarla aile büyüklerinin sızıları, onlarca çalan telefonunda gizli yaşanmışlıklarla seslerin kardeşliği, sebzeli pilavına eklediğin mezelerle dolu sofranda, olmayan içki şişeleri içindeki geç karşılaşmalar, rehberine eklediğin kızının yeni başlangıcı için isimler, verilen sözlerin tutulmama durumuna 'şaşırmadım 'retroları, kuru domates, kuru erik, çiğ badem ve bir kavanoz kara dut reçeli stoku ile yaptığın kış hazırlığı programların ve serin esen yaz rüzgarın, yeni bir eğitimin kattıkları, okuduğun şiirler, beğenilere kaydettiklerin, duvarlara kaplanacak olan süslü dekor fikirleri, balkonlarımı kapatacak ölçülerin hazır olduğu haberi, bir avize meselesi, maviye yeni bir yatak, azalan kapı zillerinin seslerine merakla sorulan sorular, keşke olsaydın dediğin, paslanmış bir kışa hasret rutubetini özlemek, gelecek günler için hediye edilen bir aynan, bitmiş tütünlerin, yapmadığın ütülerin, merak ettiğin, süzülmüş, uzaktan öylece haber beklediğin, aramaya haykırmaya çekindiğin, bir an olsun aklından çıkmayan, yok sayılmayı sana öğretenin, ödenecek faturalara gelen zamlar ,senden planlı bir yol bekleyen çocuk yüreklerde öğrencilerin, zedelenen tırnaklarınla kendine ettiklerin, aldığın her nefese dolan oksijeninle şükrettiğin, fonda Ferdi Özbeğen'den Büklüm Büklüm ile bu saatte bir başına kalan yalnızlığının nöbeti...."Ne gündü be" denilen uğurlama.

Zaferin günü yaklaşırken, 100.yıla kavuşmaya az kalmışken, kalbimde kurulan Cumhuriyet'in durup dururken sana gülmesiyle hoşça kal.

Yarına kızarmış ekmek ve çilek reçeli kokusunda gel, gel ve iyi anlaşalım. Gözlerim Ocakta kalsa da, sen Ağustos gibi gir rüyama ama Nisan'ı sakın unutma.(28 Ağustos.)