Hazanla saklambaç oynuyor

Yağmak bilmeyen kır saçlı yağmurlar

Kağıtların veda busesi durulmuyor

Gözümün kanını içiyorlar

Sisli hava gelmeden gizi düşmüş sevdalar

Zihnimin sokaklarında gâvura sövüyor

Bekleyişler de makbul sedaların özünde

Duvarların ardına bir çığlık atılası hüzün

Yutkunamadığım sıcaktan eftâl bir perde

Kahrolası içimde duman tüter de

Buğusuna yazılır miğferli sözceler

Taze tükenmez kalemin dilsizliğinde

Öfkemin intiharını azık edinmiş tümceler

Bana meydan okuyor, ceketimin cebinde

Kıştan hırkalarıyla camdan bakıyorlar

Bitmekten korkmuş berbat fikirler

Aklımın ucundan bir kenarına kaçıyor

Gecesiz tatlı uykularımdan örülü duvarlar

Bahtımın sedasız buketlerinde bitiyor

Ağlamaklı gündüzlerden sayıltılar

Ne kanım ne de gündüzler duruyor

İçimde hep böyle olmamışlıklar.