Akşamın ışıkları

Kaldırımları sarartıyor

Absürt araba kornalarıyla karışıyor balkon kahkahaları

Her akşam

Kızıldan maviye çalan gökyüzün renkleriyle şenleniyor gece


öyle net de bakmıyorum.

Bulanık gözlerim,

Bugün sarı perdeden bakıyorum

Sanki fikirlerimle oynuyor.

Yarın maviden bakacağım

Ben biraz değişik bakacağım dünyaya


Biraz biraz anlayacağım sanki

Ne dersin saksı

Yarın senin yerini de değiştireceğim.


Ben artık beklemeyeceğim

Biz neyi bekledik

Söylesene saksı, sen çiçek açmak için neyi bekledin


Kaçacağım ben

Gecenin köründe yatacağım bir bankta

Yoksul, kimsesiz olacağım

Ama

Neyden kaçacağım


Kimsesiz olmadım ki hiç ben

En eksik kendimle oldum


Ben kendimden nasıl kaçacağım


Yok olacağım

Doğduğum bir eylül sabahı

karışacağım kayıplara


konuşmayacagım artık

Bilhassa yoruyor beni münakaşalar

ses olacağım içime


Yarıda kalan tüm emekleri serdim yere

Zamanla cebelleşiyorlar


Yere sızmışlar

Neye karşı duruyorlar


Ben neye karşıyım

Bu veba gibi bizi saran ölüme mi

Ben bu çaresiz vedalaşmalara mı karşıyım

Ben

haşerelere

Karmaşık seslere

Ayağıma takılan ipe

romantik o melodiyle

Ben karşıyım biraz düşünmeye


Durmasın rüzgar

Perdemin hareketliği canlandırıyor odamı

Kim sevmez ki hareketi

Ben çok sevmezdim

Sevenler için isterdim

Biraz sevilmek istediğim kadardı eylemlerim


değişmek istedim

çok da bilemedim ne istediğimi

biri olmak istedim çoğu zaman

Zaman zaman olmak istediğimi kaybettim

Kimse kararlı değildi ne olmak istediğine


Her gün yeni bir şey öğrendim

Çok da istemedim sonra 

Nasıl olsa

İstediğim kadar değilmiş bir emek kadar değilmiş istemek

Bir ümit kadar da değilmiş

Bir inanışın sonu kadarmış istemek, bunu öğrendim


Zaten herkes biri kadarmış

Biraz anladım


Biraz da susmak kadarmış bilmek

Susmak ne büyük bir ihlal

Olmayan bir şeyin varlığını kanıtlamakmış susmak

Bir mıhlanma kadarmış biraz da bulaşıcı

Ne susmak ama tüm kalbimi teşhir edip

Koca bir ülkenin batışı

Güneşin en kavurucu saatlerinde cesurca dolaşmak

Ne afrozima ama susmak

Ya bu susanlar çok adi susuyorlar

Ucuz bir mal gibi



Biliyor musunuz?

Gerçek kanıtlanabilenler kadarmış

Yalana ramak kadarmış gerçekler

Bir devrim kadarmış

Kerpiçten bir evin sağlamılığı

Bir dilencinin sakatlığı 

Neyse


Kelimeler dedim

Kelimeler

Bana insanların ümit bağladığı bikaç kelime söyleyin dedim

Aşk, dedi pantolonunda birkaç yama olan dede


Köşe başı duraklarında kurşun kalemle yazılı aşklar mı

Kaç aşık bıraktı bu durakta ayrılık hikayesini


Ekmek arası zeytin kadar doyurucu muydu aşk

Pek fikrim de yok


Sadece hatırlıyorum ki


Sesinden anlardım gülmesini

Avuç içine aldığım çayın sıcaklığı kadardı sesi

Sonra gitti bir anda

Gitti çay

Sesi gitti

Nasıl habersizim öyle

Tüm şehir benden önce almış haberi

Bu kadar benim

aşka dair fikrim

Zaten çok da uzak bir ruh halindeyim

Bu aksanın karşılığı yok dedim bende

Pantolonu yamalı dedeye


Beni sadece zaviyeden seyredenler megolaman olduğumun kanısındalarmış


Öyle duydum karşı bakkalki ilyas amcadan


Annem de fırsat bilip her boşluğumda işgüzarlığıyla yaptığı çeyizi uzatıyor bana


itelemek yerine mistik bir tavırla düşünüyorum

Kaldıramıyorum sorna tüm nevrotikliğim birikiyor zihnimde


Yaşasın diyorum

Yaşasın bir yurt odası kalabalığındaki yalnızlık


Çünkü.

Bak birkaç bıçkın kelimeyle yetiyorum kendime


Her seferinde neferlerim savruluyor

cüzdanımda kalan birkaç bozuklukla hesaplaşıyorum


Sonra bi silüet dikiliyor karşımda

Yakarıyor bulunduğu bedenden kurtulmak için

Yeniden doğmuş olsak neyi değiştirebilecektik?

Doludizgin zihinlerin sormadığı çerçefilli soruları yanıtlıyorum


Affedilmeyi bekleyen günahlarım

Diyor kendine

Biz her gün yeniden doğuyoruz

Yeniden!

Uzun uzadıya düşünüyor

Teoride kolay bir iş

İhtirasla kazma kürek tutuyor eli

30 yaşındayım diyor

Asık suratla yıllardır propagandacılık yapmış 50'lik gibi

Ölümlediler hislerimi aynı histen serilsinler istedim

bugünden geriye dönmeyecek ölenler

hisler dönmeyecek

pişmanlıklar bitecek dünde

Ben de dünden kalmayım ben her gün dünden kalmayım

Savuruyor küreği toprağa


Azılı bir haydut kimliği takınıp korurum kendimi

Yüzündeki sersemliği çürütüyor tezini

Hiçbir algoritmada bulunmayan güfte

İhlal ediyor biyolojisini


Sonra ağlamaklı oluyor


Bak diyorum

şöyle ki

bende hiçbir tecrübenin

Tabiri ya da tezi yok

benim eylemlerim

Kamçılıyor yanlışlarımı, yalanlarımı kamçılıyor bende her yanlıştan biraz biraz, her günahtan biraz biraz yaşamak lazım diyorum

Beni günahlarım tutuyor biraz da 

Bak bunu itiraf ederek bir günaha daha battım

Ah beşeriyetine sığındığımın elemi

Sen sorma cevaplarımı kendime saklarım

Biraz saftım tabirinizce

yanınıza bıraktım uzaktan baktım örneğin

VODVİL seyrindeyim ama gülmek değil

Çıplaktım

Kavuşmadı düğmelerim

Sırf sürdürülebilir olsun diye sessizdim

çünkü konuşunca her konu kapanır ya

Bak

mesela bugün birkaç konu daha kapandı.