heveslerimi al oyuncaklarımı sevdiğim renkleri sonra

oyuklarını ver bana kırgınlıklarını dinmeyen ağrılarını

uykusuz gecelerini getir ağaran ve tel tel dökülen saçlarını

otur yanıma yaralarını sarayım sar yaralarımı

tenhası oluruz ruhlarımızın kim bilir şifası belki.


yolda kalmışların kaderinden pay istiyorum yâ rabbel-alemin

menzil nedir hiç bilmeyenlerin vuslat nedir hiç

yolda bırak kulunu suyun denize erişemediği sahrada.

yolda bırak yâ rabbel-alemin kays ve tahir'in ve

ve nihayeti sonsuzluk zührenin belki.


ne oyukların kaldı bana ne ağrıların

tel tel dökülen saçlarımla şimdi bu kırgın asırda

avunacak bir oyuncağa muhtaç 

yaralarımın kabuklarını soyuyorum

ne şifa buldum yanında ne tenha bir ruh.