Hüzünlü bir matem bıraktım sokağın başında

dirensin evimin kuzeye bakan avlusunda

yola revan olurken şemsiyemden saklanmışım

yüreğimden ıslanacağımı bildiğim halde kupkuru

baktı yüzüme o mahzun gözleriyle

minicik eller sakinleştirdi özümü


Açık renkli tenler göremesem de inci gibi dişlerde

bir nefeste vardım ulu diyara


Suları okyanusa dökülen denizlerden geldim

ah be masum çocuk!

suya hasret mi kaldın ardımdan

bir kuyu açılmasını istediğindi tek hatırımda kalan

evleriniz vardı kamıştan

akrepten korunmak için maviye boyanan


Kömür karası çehrelere hapsoldum

rengine aldırış etmeden bastım bağrıma

hasret mi kaldın berrak sulara

vuslatı çok bekledin mi zifirî karanlıkta

çocukluğunu yaşamaya çalışırken karşımda

o minicik ellere

bir tutam su ekledim


09.05.2021