kaç sabaha uyandım içimin kahır kokusuyla ve aceleyle havalandırmak adına cama koşarak
ellerimi sakındım sizden
nefesimi sakındım
kaç gece koştum yastığıma camı kapatarak
geceyi sakındım kendimden
karanlığı sakındım.
bazen sızan bir ışık migren gibi sinsi
narı andıran rengi göz kapaklarımın
ve ayılamadığım hülya
dehşetinden ayılamadığım
masmavi denizler hülyası
ve masmavi gökyüzü.
uyandım.
göz bebeklerimden sakındım hülyayı
rutubete uyanan kirpiklerimin buğusu
yastığımdaki misafir kokusu
kapımın önünde bile hatıralar!
kapımın önünde bile hatıra var.
ne zaman diye soruyorlar ne zamandır
karşıki bakkalın adı recep miydi, sefa mı
hangi çay bahçesinde soğuk su istedim sana bakarken
hangi soruyu sordun da tırnaklarım bile ağrıdı düşünürken
neyi sakındım kendimden ve kaçtım oradan
beni bi' görsen, yürüyordum
ama gözlerime bakan kaçıyordu.
kendine saklanacak yer arayan bir fare gibiydim
ızdırabınızdan kaçarken.
çocukken çok acımasız davranılmış annelerin çocuklarıyla tanıştım.
ben dokundukça yaprak döken ağaçlar gibi mevsimsiz
ne zaman meyve verir bilinmez, ne zaman yeşerir belki de yeşermez
meyve verince kafasına kafasına darbe alan çocuklar
meyvelerin düşüp çatlaması sorun edilmeyen evlerde
sabah işe mi okula mı gideceğinden emin olamadığı huzursuz uykusu ve minik elleriyle dalarken hülyaya
kaplanmamış defterlerinin hesabını öğretmenine nasıl vereceğini de bilmeden
büyümüş olmayı ümit ederek uyandığı uykularından
elleri büyüyüp kalbi küçülerek uyanmaya başlamış
ve sonsuz uçurumlar kadar geniş bir dert denizinde
ona meyve taşlarken rastlamıştım.
Ceyda Çandır
2021-05-28T18:58:21+03:00tesekkur ederim!
Serhat Tepe
2021-05-25T14:21:28+03:00Bilinç akışı iyi kullanılmış, genel örgü ve imgeler de iyiydi, ellerine sağlık.
Ceyda Çandır
2021-05-21T00:03:02+03:00tesekkür ederim Kevser, minnettarım.
Kevser Karakaş
2021-05-20T23:30:11+03:00Çok güzeldi, keyifle okudum. Kalemine sağlık Ceyda 🌺