İskender'in güllerinden devşir.

Mısır firavunlarının lahitlerine şarap dök.

Tanıdığım en serseri vandalsın sen.

Lazanya pişir, Berlin Duvarı'nı yerinden sök.


İpe sapa gelmez şiirler var yüzünün çukurlarında.

Bittiği yerden başlayan obsesif obsesyonlar...

Sigaranda depresyonlar ve kaşlarının ucundan mürekkep damlar sen kızınca.


Benim cümlelerimde bağlaçlar nişan merasimlerindeki kırmızı kurdela kadar işlevsizdir.

Mehir isterim Süleyman peygamberin yüzüğünü.

Getir en uzun parmağının ucunda.

Beyazıt ol sonra, zehir çıkar yakutun içinden iç şerbetini.

Kör müsün yahu! Timur'um ben

Volga'dan su getirteyim kessin hararetini.

Dünyanın kime kaldığını sonra konuşuruz da

Bana kalırsa Ankara ikimize de vermez vekaletini.


Ne anlatıyorum ben?Ankara savaş alanı değil koca bir savaştır.

Mazideki en büyük devrim biraz nefret biraz aşktır. 

Provakatörler, diktatörler ve doktorlar tarih sevmez.

Ama tarih onları sever.

Ne de olsa sevmek Platon'dan yadigardır.

Hasret zarar olsa da iffet nereden baksan kardır.

Tüm bunları Kleopatra öğretti bana,

İmparatorlukların kurulup imparatorlukların devrildiği devirde tarih tekerrürden muzdaripken.

İnanmadın değil mi?

İnanma.

Yalan söyledim.

Fidel Castro'yum ben.

Ve sen en ünlü holiganım.

İhtilallerde düşüp kalkmış sol yanım. 

Tarihin en bilinen portre fotoğrafından bakan sakallı adam:

Che Guevara.

Bu da yalandı. Ben Castro değilim ama yine de

"La Historia Me Absolvera" *




*Fidel Castro'nun sözüdür.