Cümlelere küstüğüm, odamda kaldığım

yalnızlığıma, ailemden kaçırdığım alışkanlıklarıma

açık pencereden davetsiz giren soğuk

ve en sonunda yürüdüğüm yol, 

sana, seninle ve sensiz, senden yürüyorumdur ya da

göğsüme yığılmış kırmızı trafik ışıkları

bir de şehrin terk edilmiş sokaklarında yanan çöp bidonları

bu çevre ölüyor sevgilim.


Silmediğim lekeler parmaklarımın ucunda

tozun, küllerin, evladını kaybetmiş ananın,

evine dönemeyen babanın,

yeni yollara dönme düşüncesi, tek kelime konuşmam

dedim ya cümlelere küstüm.

Parmaklarımla bozmuşum hepsini, 7 yaşındaki gibi.

İzledi birisi, yaşlı ruhlar

Yaşlı Tanrı'ya koşarken,

acaba tanrı onları kabul etti mi?


Bu çevre öldü sevgilim.

konuşmadım, odamda durduğumda 

veya o kapıdan kaçıp sana geldiğimde

soğuktu, soğuk ve ıssız.

Çocuklar yitti, birer birer.

Ve ellerim lekeli, silemedim.

İsmini bilmediğim bir sokakta izledim,

dokunmadan, sessizce.

Her yiten çocuk güvendi, sevdi seni

hepsi yiterken sana veda etti.


Teninde renk bulan çocuklar var sevgilim,

ve ne var ki

O çocuklardan biri de bendim.