Yol almayacağız değil mi hiç? İki ileri bir geri devam eden olaylar silsilesi dengesini bozdu zihnimin. Nerede dursam terazinin öbür kefesi daha ağır basıyor. O kefeleri tutan olamıyorum hiç. Tek kişilik bir şey yaşamıyorum çünkü. Etkiye tepki bir ilişkinin içinde kendime bunu nasıl ben yapmış olabilirim? Yapmadım. Ellerinde tüm sevgimden kalan kir var. Kir pas içinde şimdi yüzün. Yalanın sarmaladığı bir ruh nasıl pür-ü pak kalır zaten? Kalmamış. Tüm iyi niyetlerim çarmıha gerildi şimdi. Senin ellerinde tozu dumana katan bir şeyler var. Birden fırtına estiren türden. Bir asa var elinde. O asanın gücüne kapılıp her şeyi yapabileceğini zannettiğin kısacık bir zamanda karabasanları sen yarattın. Onlara inanmadın içten içe ama istemeden de olsa başıma sardın. Sallarken asanı dört bir tarafa, ucunu bana dokundurdun. Benden benim umudumu aldın. Şimdi çaldığın umutla, aynaya bakıp gördüğün sahte adamla seni öylece bıraktım. Benden bu kadar. Ben dengeme dönüyorum. Terazinin kefelerini eşitleyeceğim. Duygularımı aşağı bıraktım. Ellerinde hislerimin ağırlığı var. Aynadan bakıyorum şimdi sana. Camı kırık aynadan. Kırılanları ben toplamam.