şu bahtıma yokuşlar çizen kör ressam

paletinde karanlıktan başka rengi yok

ve değilim geceyle aynı anneden, gölgesiyim kendimin

denizlere başkaldıran dağların cesaretiyle

amaçsız bir fırçanın utançla kavuştuğu siyahlığa

bir fısıltıyla yazılmıştır adım

uzanmadan dokunurum kara bulutlara

uçurumdur benim adım

ve bir adım yeter güneşi tenimde soldurmaya


bu yokuşlar kör, susarak adımlanır

konuşsam renkler fışkırır oyuklardan

kırmızı kuyulara sığınır gazabımdan -kanı kana bularım-

göğü yeşile boyayıp toprağına ekerim karanlığımı

yine bir ben kalırım gecesiz

boyumdan büyük laflar edip

altında kalırım vahiysiz mağaramın


o vakit bir aydınlık içine alır beni

siyaha beyaz lanetler savururum

zincirlerimi çivilediğim hüzmelere

mağlubiyet elbisemi asıp

adımı yakasına utançla karalarım


ah

şu bahtıma kör yokuşlar çizen ressam

gözünde karanlıktan başka rengi yok