Sabah gün ışıyınca mı olur dersin, 

Yoksa zamanı geldiğinde mi?

Bilmiyorum,

Zaten, biz kuşlar gibi çırpınırken bir şeyler yapmak için

İnan bilmemek hiç garip gelmiyor

Öyle boğulmuşuz ki,

Hayat amacı dediğimiz pisliğin içinde

Öğrenmek, bilmek, farazi işler...


Sokağa çıktığımda, günaydın demezsem sabahlara

Bulut dostlar gelir ve ağlar bir tek benim üzerime

Islandığım için üzülmüyorum, 

Sonrasında toprak kokuyorum etrafa

Ve insanlar bir nefes de olsa huzur buluyor benden 


Bana gülmek yakışmıyor

Bir gülücük dünyaya bedeldir derler

Ben dünyaya bir bedel ödetemiyorum

Buz kesmiş kalbim, mimiklerim, bedenim

Ziyadesiyle var oluyorum bir hiçliğin ortasında


Titre ve kendine gel demek istiyorum benliğime

Yollar aştım, insanlar aştım, her yere vardım kendi haricimde

Kapalı kapılar ardında bir aydınlık beklemiyor beni

Umutlarım, hayallerim tümüyle bitik

Sonum vahim bir tezatla olacakmış gibi, umutlarım bile umutsuzlar artık