kirlenmiş, örselenmiş
bir makine havası var bulunduğumuz bu çağda
zoraki bir kaçışmanın
tohumlarını ekerken
bu düzensizliğin düzeni içerisinde
bilimsel perspektifler gelişiyor aklımın hatıra albümünde
bir şeylere anlam atfetmekten çekinmek, kolaya kaçmak gibi geliyor
kenardan seyredenler görüyorum
onlar da görüyor beni
pencerelerinin camlarını kapatıyorlar
despot bir işveren göz kırpıyor
''yedek işçi ordusu'' alternatifliğine
stratejik bir manipülasyon kurbanı olmaya ramak kala
irrasyonel kararların alındığı bir fabrikada
yokluk içinde yaşayan bir hayatı deşmekte olup
eşelenen kumlardan pahalı mücevherler çıkarılmakta
post-fordist dönemin işçileri
ressamlar ve heykeltıraşçılara danışmalı
ikinci bir dünya gözü
elbet gösterecektir hakikatin gerçekliğini
farz et ki bu olmamış
farz et ki bu ölmemiş deseler
bir iş var işin içinde der
oradan ayrılırım
paradoksal bir girdabın içinde bulurum kendimi
burjuva sömürüsünün bütün çıplaklığına inat
bir yeraltı insanı yaratırız tüm bu pejmürdeliğimiz ile
iktisatçılara sorsan,
piyasada serbestlik taşlamaları ile giriş yaparlar bu ikilemsel olaya
bir çark
başka bir çarkı
üretim ve tüketim çılgınlığına yönlendirirken
karıncayı bağlarlar kalvinist düşüncenin ana temasına
çok çalış, az tüket güzellemeleri ile
birileri kalabalık, sen azken
sahi ''prekaryalaştık mı'' biz de derken
bu söylem herkese açık sosyolojik bir eylem
eksik kalan birileri var gibi geldi
nerede bu astronomlar?
birileri ip uzatsın
aaa! çıksınlar artık bir yerden
dünya'nın güneş'e olan uzaklığı
iş aştı başımıza
edebiyat, tarih ve mitoloji
tanıtmalı insanlara kendilerini
uzunlar vardır, çokça uzunlar
ve kısalar es geçilemeyecek kadar kısa olanlar
kiminin kısa olan saçları
kiminin uzun olan burnuna eşittir
''bir yeraltı insanı'' yaratan Dostoyevski
''bir yeni insan'' yaratan Çernişevski'ye karşı
ikisinin ortak öznesi de insan
Tanrı'm işit artık bu ağızları
reçeteye uygun bir şeyler yazalım
ağır aksak ilerleyen bir toplumun kibarlığında
zincirleri parçalayıp eşitsizlik hastalığına son verelim