Saklılarım var 

görünmeyen boyutumda. 

Onda bile silik yazılarla kendimden

saklılarım var!

Kırkikindilerde gezindim nice vakitler. 

Her adımıma tül gibi iç döküşler eledim.

Sisler Bulvarı’na astım kalburlarımı

Çığlığıyla gözleri alan kırmızıdan uzakta 

renksiz susuşlarda yineleniyorum

yenilenmiyorum.


yanaklarımın ıslaklığına yağmuru bahane edip

yalnızlığıma sokuluyorum.

Nasıl titriyor ellerim, 

nasıl ürkek bir dünya kuruyorum. 

Ve kalmamak için hoyrat ayaklar altında

kat kat kumaşlarla saklanıyorum.

Ben de artık ağzı, eli, yüzü ıslanan; 

dokunsanız ağlayacak çocuğuyum 

Sisler Bulvarı’nın.