Bir anahtarla koridor geziyoruz ne güzel
Işığından, olurundan alıyoruz dünyayı
Ve veriyoruz çocuklara büyüsünler diye
İhanet mi?
Ya da bir cadı tılsımıdır ürkütmek uykularda
Bense bilmem omzumda kemiklenip uyutmaz olanı
Bilen söylemez.
Haydi ayıralım,
Gözlerine bakalım boyları aşana kadar
Zifte meyyal olanı ben alayım
Ya da ben olayım ziftin kucağı
Tevazu,
Öyle güzel uyuyor ki kibrimin koynunda
Bir yaratılış hikayesi kadar yalan oysa
Zehir kadar öldürmez bir yalancı
Çöküp kalıyor payesinde zamanın.
Bana desinler ben açıldım yara gibi
Benimle bilsinler kansa kırmızı zaten
Ya da bir etik derdi sokaktan caddeye çıkar
Oyalanır mağaza tezgahlarında
Geçer yanından onların
Anlamazlar da iştahlanırım akşamına
Yalan demezler, yaşadık demezler
Uyur ve uyanırlar.
Bazısı pencere arıyor ölümle kavgalı gibi
Bazısı pencere buluyor barışmak için
Sabah mıdır yenileyen insanların yüzünü
Ya da örtülen bu güneş kadar mühtezi
Aman ne bileyim zaten
Aman samdukasında sırlarla gömülü insan
Neydi adı yazılmasa bir çıplağa
Ya da bir çıplak nasıl benzemez başladığı yere
Bir anahtar,
Kapılar gezdiriyor hepimize
Bir telaş verip kanıyor burnumuzdan
Sevgilerle kandırıyor oysa taşı toprağı bile
Geçirip kumarından kısık gözlü, iştah gibi
Başka dünyalara inandırıyor.
Kanıyor ve inanıyoruz.
Yarın başka neye benzer ki.
Fotoğraf: Sezin Hasgüler
Baki Şahin
2024-12-23T02:12:12+03:00Gerçekten çok güzel