aynaya her baktığımda
yüzümde fısıldaşırdı
hayatıma destursuz giren
yalnızlığın buğusu.
göz çukurlarımda dans ederdi
köpük köpük hırçın dalgalar.
iç sızımda kopardı kıyamet.
mavi bir kalabalık götürürdü beni
çizerdim en lacivertinden onun yüzüne
ağlamaklı bulutlar.
mısra makamında akardı
toprağa mürekkebin
kuruyan tohumları.
saçlarımda gezinirdi
hüzün gölgeleri.
dalgınlığımın tozlu raflarına saklanırdı
çelimsiz anılar...
zamanın boşluğunda
kış bahçelerine sarılırdım
titrerdi senli düşlerim...