Cırcır böcekleri ile bir geceyim.

Yumuşak esinti kaşıyor toprağı,

Ve sert bir ağaç gövdesine çarpıyor yalnızlık.


Camı tırmalamaktan hoşlanan tekrarlı ses demetleri, zihnimin içindeki karıncalar ile benzeşiyor.

Sevişiyor adeta düşüncelerim, yeni düşünceler doğurmak adına.

Sonsuz bir üreme eylemi kanımda.


Sağ elimde külü dökülmemiş bir sigara,

sağlağımdır da ben.

Solda ise yarına koşan bir çocuk var.

Çiçek var elimde, binlerce çiçek.

En beğendiğimse,

Kırmızı

Beyaz

Zor bulunur, fakat kara.


Kafamda oynanan koca bir tiyatro,

Sahneler değiştikçe öldürmekte beni tragedya, fakat ne sahne arkasında ne de ortasında.

Kaç kere içimden bir sonbahar rüzgarı gibi geçireceğim seni.

Kaç kere daha ölmüş bir cesetten çıkartacaksın beni.

Kaç kere daha yazmalıyım şöyle böyle mısralar.


Rahatım bu aralar, düşünmek yordu yoralı bir hayli telaştayım.

Kendimden hallice notlar almaktayım.

Yorgansız, yastıksız, yataksız uyumaktayım.

Yerlere düşmekteyim belki de uykularımda, sıçarmakta, terleyerkek uyanmak bir gece yarıları, ve yarılamakta beni aşkın.


Bir yanım aşkın, bir yanımsa sen,

Ben ise sadece tragedyaya alkış tutan bir seyirci kalmaktayım.