işte, diyor günlerden bir gün elagözlüm
yeni bir başlangıçla diyor bitecek ömrümüz
bense demiyorum kimseye bir şey
ne ela ne deniz ne keder ne kara
diyemiyorum.
sevmek de öğrenilir ya bu dünyada
artık çok geç olmasından korkuyorum.
bir ömür böyle yalan yanlış yaşayıp
kimsede bir hatıra bırakmadan
ve götürmeden kimseyle bir hatıra
kabrimde bile rahatsız uyumaktan
şöyle kollarını kollarımda
aklını aklımda
ahirde bile unutmadan seni seviyorum'la
taşıyacağım birini
ağacından meyva gibi koparamamaktan
yaşamdan, zamandan
rüyalarımda bahçeleri aşklarımın
toprağında türlü sevinçleri insanoğlunun
çeşit çeşit acı, çeşit çeşit arzu
bir de andız gibi iri
kavak gibi uzun
bir yüreğin imgesi sen duruyorsun ortasında bahçemin.
duruyorsun düşündüğüm dokunduğum her yerde
kutsal hikayelerle süslü
büyük umutlarla diri
n'olur uyuduğunu da bileyim sorgusuz sualsiz
n'olur bahçem
ve ben
kurumadan
sevmeyi öğreneyim
senin sunumundan.