TÜRKÜ DİNLERKEN BEN
Epey zamandır, işte bu türküyü (Uğur Önür - Yörük Gider Yaylasına) dinliyorum. Sonra ne diyorum biliyor musunuz “iyi ki doğurmuş anam beni…”
Önceleri çok farklı şeyler dinlerdim. Daha çok da, “ne dinliyorsun” diye sorduklarında beni zeki ve kültürlü gösterecek şeyleri. Kitaro, Loreena McKennitt, Cihat Aşkın gibi müzisyenler ve Trio Aksak, Yansımalar, Mozaik gibi az bilinen gruplar. Şimdi de her birinin iyi müzikler yaptığını düşünüyorum, o ayrı. Ancak bir vakit sonra bir şey oldu ve türküden başka bir şey dinleyemez oldum. Türküye kadar daraldım mı yoksa türkü ile genişledim mi, bilmiyorum. Bildiğim, dinlediği müziklerle zeki ve kültürlü görünmeyi başkalarına bıraktığım…
Türkü dinliyorum; on beş yıldır aralıksız türkü dinliyorum sadece. Bir yerde –özellikle arabada açık olan tek radyo olan TRT türküde- bir şeyler çalınıyor kulağıma; eve gelip buluyorum o türküyü. Sonra bir gün, beş gün, bir hafta boyunca dinliyorum onu. Kulaklarımdan beynime, kanıma, etime, iliğime ve kemiğime geçene yani bana karışana kadar dinliyorum. İşte o aşamada türkü benim oluyor ve ben de artık bir başkası oluyorum. Bir başkasıyım, çünkü hücrelerime kadar nüfuz etmiş bir türküyle bakıyorum artık hayata. Hücrelerim bölündükçe o türküler de bölünüyor, çoğalıyor, bakışıma, duyuşuma bir renk veriyor.
Uğur Önür’ün bu türküsünü açıp, tıpkı onun gibi oynuyorum kendi kendime. Deli saçması bir oyun bu. Çünkü Egeli değilim ve bu yörenin oyunları nasıl olur, hiç bilmem. Hoş, başka yörelerin oyunlarını da bilmem aslında. Beni oynarken görseniz, eminim gülersiniz. İşte o yüzden göremiyorsunuz ya. Hiçbir zaman beni oynarken göremeyeceksiniz. Oysa, tıpkı Zorba ve Basil’in oynadıkları sirtaki gibi (film için uydurulmuş bir versiyondur bu yani gerçekte böyle bir oyun da yoktur) izleyene yaşama sevinci verecek bir oyundur bu. Bundan, yani izleyene yaşama sevinci vereceğinden o kadar eminim ki; çünkü oynarken “iyi ki doğurmuş anam beni” diye bağırasım geliyor. Hele ki o yirmi saniyelik sipsinin sesiyle öyle bir coşuyorum ki…
Efenim, bir gün karşı karşıya gelirsek; kanında “yörük gider yaylasına” türküsü dolaşan biri olduğumu bilin. Durduk yere gülersem, ağlarsam, bağırıp küfredesersem, hep onun, o türkülerin eseridir.
5 Mart 2022 Cumartesi
Gültepe
umutulas
2022-03-06T20:30:57+03:00Hasan Hüseyin arkadaş, yine Zorba karakterinin, bir Rus madenciyle oynadığı oyun vardır ki konuşmanın yerine geçmiştir. Düşünsene, insanlar dili bırakmış, dans ederek anlaşıyor birbiriyle. Eminim her defasında bana "anlamadım, bir daha söyle" diyeceklerdir. Bir gün denk gelirsek de elimizde kaşıklar da olsun. Hem çalamayalım, hem oynayamayalım :)