Normalde günlük tutmam. Hiç de tutmadım şimdiye kadar. Bir iki kez denedim. Paragraf sonu gelmeden bıraktım. Şimdi düşünüyorum da tutsaymışım ne güzel olurmuş. O gün ne yapmışım, yaptıklarım hakkında ne düşünmüşüm, şimdiye oranla ne değişmiş? Yahut düz yazı konusunda kendimi ne kadar geliştirmişim, hepsini görmüş olurdum şimdi. Neyse bundan sonra geriye dönük günlük tutup yaşadığım anıları yazayım diyorum. Zaten bugünlerin hepsi birbirine benziyor. Dört duvar arasında geçirilen tek kişilik bir hayat. Her gün alınan ölüm haberleri. Sokakta gezen bir virüs. Yine sokakta gezen bilinçsiz, aptal kesim ve gezmek zorunda kalan işçiler... İlk yazım olduğu için çok uzatmayacağım. Ne yazacağımı düşünmeden, aniden girdim buraya. Hareketin düşünceden önce geldiği zamanlar genelde kötü sonuçlanıyor. Bu yüzden şimdilik güle güle sevgili günlük.