Razı gelinmiyor.

Adını bir gezegenden almış belki

Belki bir gezegene isim vermiş çocuk

Büyüyüp içimde vakitli yaralara karışıyor

Bulanıp bana kömürlere çalıyor kendini

Başka anlamlar istiyor ellerimden

Gücüm yetmiyor.


Nasılsa geçilirdi sevdanın çitlerinden

Açılıp göğüne müptela çiçeklerden sulara

Ölüm ya da kalımlık bir hikaye,

Onmaz yaralar ve varsa özgürlük

İsterim dişli kadınların olsun.


Benim en son alnımı öptüler

Benim en son alnımı öpüp yolladılar gecelere

Sakınırdım sokak tozundan oysa

İslendikçe boynundan alırdım günah gibi

Yine savrulurken dünya bir izin üstünde

Bir çaprazdan gözlerime bakıp hayatlardı


Hayır, görmedim tabelasını

Okumadım, dokunmadım mektubuna

Koşsaydım dakikalar kadar el açmaya

Ya da kucak nasip bana ki gelip götürecek olan

Bir yol müzminidir ya da kaygısız bir şarkı

Koymuyor başımı yastığıma

Vermiyor nabzımı


Dargınım yine de sabablara kadar

İki bitişik basamağın hakkı kadar

Gama kaçıp öpülen bir ense çıplağı

Ölmeyelim de yaşayalım bir güzel gün için

Ölmeyelim de yaşayalım

Ölmeyelim be, tamam.


Uyamam.

Şimdi aynalarda gözlerini sakınan yüzüm

Şimdi şeytan kırmızısı ki yıkayamam

Yine yoksa ödünçlük bir ahval yakasında

Hayatsa da hayat

Giymem gömleğini, tamam.



Fotoğraf: Ecre Begüm Bayrak