Devrilir gökyüzüne ulaşan kararsızlığımın boyu

Gülüp eğlenir koyu tenli çocuklar

Bir öğlen vakti

Parçalanır bir kayık sahile yakın

Tuzlu suyu kabaran iştahıyla içen bir ahmak

Ne çok pişmanlık duyacak çok yazık

Vaktin insanla oynadığı olurdu

Şahit oldum israfın bu denli çok oluşuna

İddialar, deliller ve ispatlar

Neden bunca gerektirdiği var hayatın

Nerede gençken kurduğum hayaller

Nerede gökyüzünü seyreden mezarımın yeri

Ahmağın biriyim ben bunu anladım

Yanlışım, yanlış yapmamaya çalışmaktı

Duruşum sahte değil sahici

Sebebi olsaydı varlığımın

Varlığıma sebep çıkardı bir yerden

Solumdaki meleği meşgul etmekten

Benliğimin şikayetine maruz kaldım

Yine de usanmadım

Ölümün mahşeri sen kıldığı yerde

Mahşeri dolduracak bendim

Aradım nerede ruhun dinginliği

Sandım ki mezarlarmış

Eksikmiş mahmuzlanan atın eyeri

Her koşuda ayaklarıyla ezdiği

Bedenimden bir parçaymış