Geçmişin izleriyle ilerliyoruz şu meçhul yolda.
Önümüz uçurum,
Ardımız karanlık...
Kalbi kırık, küçük bir çocuk umutlarımız,
Pervasızca bekleyişlerimiz...
Kimsesiziz evvela,
Yalnız ve sessiz.
Yorgunuz hayata,
Bir o kadar da öfkeli belki.
"Biçareyiz."
Avuçlarımız bir kuru ekmekle dolu.
Sessiz çığlıklarımız kulaklarda uğultu,
Dilimiz lâl mutluluğa.
Kırgınız hayata mütemadiyen
Kaçış yok.
Kavgamız bitmiyor yarınlara,
Yakınlara.
Vazgeçmek yok öyle kolaydan!*
Bir damla su hatırına,
Bir avuç toprak,
Cılız bir fidan,
Ürkek bir kuş,
Solgun bir çiçek,
Kayıp bir ruh adına;
"Yaşıyoruz elbet."