Senin taşın bana değmez

Kırılırım, darılırım hayata doğrudur

Sarılırım, arınırım yanmaz yürek mi var?


Sen geçerken akşam pazarlarından

Büyülerin, alımların içinden aydınlıksız

Ben çizerim aydınlıkları ücra sokaklara

Boğarım kuytularda acıları

Bilmezsin.


Lakin umduğun şehirlere böyle gidilmez

Sen kapitalist dünyanın duvarda biten çiçeği

Fotoğrafını çekerler memleketsizliğinden

Üzülürsün biliyorum,

Sen de gör, sen de anla...

Sen de yan istiyorum.


Taşın bana değmez

Başın göğe ermez

Yıkarsın balkonunu üstünden

Yazılar yazarsın sokağa

Ya sana mı kalır sanıyorsun

Gürültüleri susturan aydınlıklar,

Sevgiler.


Nereden baksan gurbettesin

Nereyi görsen rutubette

Beni de ararsın diyorum mağruriyetimden

Ama kesilince iltifatın,

Bitiyor hoşluğa irtibatın.

Ya bu neyin lekesidir gömleğinde?

Kimi kırıp da dökersin üstüne


Senin taşın bana değmez

Aymaza direncim yüksektir.


Taşın bana değemez,

Öfke düşmüş yakana, gayrıdan iğne tuttur

Zira benden giden emek,

Senden giden umuttur.