hiçbir baltaya sap olamadım

içim şimdi çiğnenmiş çim.

 

merhum bir kimseyim

yüzüm biraz Milas gecesi

karanlık, serin ve üşüyorum

ama yine de sızlatır içimi kimsesizliği.

 

hiç bakmadım gökyüzüne ömrümde

mavilik hep korkuturdu beni

korkardım, umutlu olmaktan

ya da bir şeyler beklemekten yarından.

sen hiç bilir misin umut mavisini?

 

ben hiç korkusuzca adım atamadım

biraz cesaret yeterdi adım atmama

ben hiç adım da atamadım

ayağım hep yorganımın altında.

 

on yedi elli dört güneşi hep sırtımda

yirmi üç kırk beş kangreni kollarımda.

bir istisnayım ben hayata

öyle bakma yüzüme,

üşüyorum.


güz geldi diyorum sana

huzursuzluğumuzun güzü

üşütme,

e mi?