Vicdansızsa bakmaz gözün yaşına,

Körün taşı gelir kelin başına,

Yıldızlar da düşer yalan peşine

Görmez sağı solu donar bir yana.


Bir gül açıyordu, kuruyan solan bahçemde,

Sevinç çığlıkları atıyordu bülbüller güllerle,

Dilek tutmuştu kalbim, bu bahar gelsin vuslat...

Gül bülbüle anlatıyor aşkını,

Yine de bitmiyordu içindeki gurbet...


Efâl-i kelimeler caddenin orta yerinde ruh-i dünyaya hâsıldı.

Ebedî şiirler satılıyordu dört bir yanda.

Bazen derin derin düşünürsün hâlini yaşamın.

Cehennem değil boşuna.

Bakıyorsun üstüne başına kir bulaşmış olanlar da var.

Ne tuhaf,

Halbuki aynı varlık sahasını soluyoruz hepimiz.

Neyi farklı yaşayabiliriz ki


Varlığımı bilmem

Yokluğum mizansen

Çekerim gülkızılı güneşin nazını

Sesleri sağıyor saatler

Yamaçlarında eksilen kuşlara

Dökülüyor yaralarımız

Sürülmüş toprağa

Günün serkeşliğine

Dünün kokusuna inanmak.


Kavgaların yüzünde kaybolan izim/kalbinin orta yerine bayrak açmak


Takalım dünyanın saçına ebemkuşağını

Genişliyor zaman/asılsın çiçekler

Kiraz ağaçları/içimden geçen bahara inanmak.

Hissedilmiyor mu sanıyorsunuz.

Ya da anlaşılmıyor mu.

Herkes herkesi öyle iyi biliyor ki.

Yalan, kin, nefret, düşmanlık... Yuva yapmış benliğinizde.


Biliyor musunuz, robot gibi yaşayanlar da var.

Özlerinden bihaberler.

Devr-i âlem değişiyor; ama en vahimi çoğu cânlar körleşiyor.

Bazen herkesten uzaklaşırsın

Kime güveneceğini bilemezsin,

Tutanın elinde kalmış gibisindir.


Ay ışığı içeri girmeyi unutmuştu haksızların tavrından

Ağrı bütün gün oturup duruyor oturma odasında

Sayıların da bir kalbi vardır sanıyor ağrı

Üstelik bulmacada bir başkent adı bile değildir evrensel köşe

Oturacak sandalye bulamadıysanız hatalarınızın üstüne oturun

Boşuna beklemeyin kalkıp kimseye yer vermez ağrı

Düşme tehlikesi içerir sesi açık pencerelere inanmak

Ölü dakikalara inanmak ise hiçbir şey içermez sabit durursun

Hoş geldiniz sayın bipolar bozukluk, hoş geldiniz kardeşlerim!


Orgazmı kaldırıp yerine idamı getireceğiz diyor kürsüden biri

Alkış tutuyor polenlere inanmayan büyük çoğunluk

Hem çağın burnu kanarken mendilini saklayan; hiç kimsedir

Ah, bu nasıl da ileri derecede insan seli hileyle kazanıp

Nasıl da birbirini eze eze koşmak sonra arınma havuzlarına

Siz hiç bakmayın sesin geldiği yöne, pencere kim ki!