Ölüm ıslatıyor parkelerimi.
Benim parkelerimi fingirdek bir yılan sürüsü arşınlıyor.
Siyah beyaz bir fotoğrafa bakar gibi,
Sulu gözlerin şen kahkahaları gibi,
Akşamüstü bir mide bulantısı gibi belki de,
Hüznün iç cebinde taşıyorum kendimi.
Kaburgası çatlak morfinlerle uyuşturuyorum geçmişi.
Aynalardan yansıyorum uzun zamandır alnına.
Senin pür alnına kuş tüyleri dikiyorum.
Kambur dileklerin balkonundan sarkıtmayacağım artık kendimi.
Nedensiz bir mutsuzluğu put diye göğsüme dikmeyeceğim.
Uykusuz ama yeterince uyuşuk gecelerin yanık teninden sökülmeni diliyorum.
Unutma beni.