I. (Kanatları titrer)
Kaldık işte bak toprakla yine yeniden
Bir bileğin zindanlar gibi yoklanmasıdır şimdi
Jiletle bir tutam saça boğulmak
Hasret, nasıl bir memleket, taşı toprak, havası toprak; akla karası, üsküdarı toprak
Kabirden çıkarıp bana boğmak ister, şimdi beni sana toprak!
Bastıkça çöker özüm, bir koca Ay tövbesi omuzlarımda
Yaramaz tende can ve kanda zevk ruhuma
Sivri demirlerle çevrelenmiş rabsız şu ruhlara fatihâ gibi şimdi zaman
Azan azâbımla sevgilim, lenterâni!
Yoldan geçip seyreyleyen, sez cansızlığı,
Bastığın arza aşina idi ayağımız
تنده جان اولمايه بلا كرك
اهلا اه كه جانه ده اه كرك
Biz de öyle bakandık, ciğer dolusu nefes alan
En romantik nahr•ile güle kırmızı boğan
Ruhum, ruhum, ruhum; ki bir kedi ahireti!
Ru'yâma girer şimdi bir ölü kelebek
II. (Antenleri titrer)
Günler içinde andıma seslenip verdim tarih
Küçültüp ruhumu bir gonca gül vahdetine
Tuttum ve elini bastım bağrıma, örttüm üstünü
Hem yorgan hem canım hem donmuş toprakla
Aylardan ay değil, günlerden gün bugün adım: bâbâ
Koca koca kazanlarda adalet kaynatırdık
Sanardım adın ağzıma bir telafiydi rab tarafından
Ve kuzeyden sürttüğüm başım, ayağına doğru bir hak!
Günlerden gün değil, aylardan ay bugün adım: dâd
Öter bülbüller kör güller üstüne düğüm olup
Çöl ki kum üstüne kum, seninle kuşlarım
Ufukta kuru güneş, bağrımda kara gül
Biz ki söyledik gökten duyduğumuzu
Yıllardan yıl dedik ki bugün adım:
Reng-âmîz gül-i sad-berg misâl câ-yı dehân
Raks eylemez ol hilâl-meyân baña*
*:
رنكاميز كلصدبرك مثال جا دهان
رقص ايلهمز اول ﻫﻼلميان بكا