siz akşam evde bekleyeniniz olmadığında nasıl yaşarsınız? kafamda curcuna ile geldim buraya,


ben bana ulaşamayalı oluyor biraz, ve insanlar buna yaşamak diyor.


Terapiye başladım, tüm sıkıntılarım tüm süreçlerim, EMDR ile geçecekmiş gibi, bir randevu aldım, 1300 tl. sadece 51 dk dinledi beni. Zengin dertleri işte diye düşündüm, seansı üçe bölebilir miyiz dedim, sekreter 20-25 dk kısa bir süre dedi, anlamadı dedim, anlamaz, 3 taksit olur mu diye sordum. Kredi kartından kendiniz yapabilirsiniz dedi, teşekkür ettim, bu ağladıklarım, içime batan tüm bu dertler, 51 dkda bana şifa getiren bir 1300 tl. Hocam ben yaşamak istemiyorum bile diyemedim.


Sonra bir nankörlük,

depremden etkilenecek ilçelere bakıyorum, korkunç bir nankörlük. iğrençsin dedim kendime.

Var olamayacak kadar iğrenç. Ölmeyi bile hak etmiyorsun.


Bence diğer tüm insanlar, yaşamayı benden daha çok hak ediyor, hiç bir işe yaramaz mı insan? Hiç ailesi olmaz mı insanın? Hiç ailesi olmaz mı insanın büşra? annen baban ne iş yapıyor, neden seni on beşinde cami avlusuna bıraktılar gibisin? Neden kendinle yüzleşemiyorsun?


Neden korkuyorsun yaşamaktan veya yaşamayı bir parça istemek neden bu kadar korkutuyor seni? Neden ağlayarak terapiste babanın sana parazitsiniz diye bağırışını anlatıyorsun?

Neden herkesle konuşmak istiyorsun büşra? neden biri seni anlasın diye gözlerine uzun uzun bakıyorsun? neye cesaretin var da arkana bile bakmadan topukluyorsun? Neden bu kadar acizsin, neden her telaşta migren atağı geçirip ağrı kesici alıp nietzsche'nin sancılarını hatırlayıp onu yad ediyorsun? nietzsche mi sanıyorsun kendini? senin sancıların bile uydurma.


yüzleşemedim.


çekildim.


Bunu anlatamadım terapiste,


o bana merhaba dedi,


hiç kimse merhaba demedi.

o çok kişi var sandı, bende kimsenin kalmadığını göremedi.


ve bu gün de yazamadım intihar mektubumu,


çünkü ben inanmayı bile beceremeyen bir dindarım.