kim sever ki hüzünlü cümleleri

âleme eğlence lazım

yok ya!

herkes gerçeklerden uzak; kör, sağır, dilsizi oynamakta.

bak, benim hamurum hüzünle yoğrulu

başka cümleler akmaz benim ırmağıma

ben görüyorum acıları, çekilen zulümleri,

nasıl yokmuş gibi davranabilirim

var olan bir şeye arkamı dönünce onu yok sayamam ben

bunca gözyaşına şemsiyeler açıp, kuytu köşelere çekilip nasıl olsa diner diyemem ben.


istiyorum ki görün, istiyorum ki uyanın

yoksa bu cehennem yutacak hepimizi

bu karanlık yutacak bütün sabahlarımızı!

ardı arkası kesilmeyen bu duyarsızlık ecelimiz olacak, uyanın Allah aşkına!


bana ne bir çocuğun masum gözlerinde çiçekler açmıyorsa bahardan

bana ne doğan günden, bunca zulüm dinmiyorsa

bana ne bir annenin mezarına evladı gidemedikten sonra seyyarelere gitmekten

bana ne insan olamadıktan sonra ne olduğunuzdan!


bu gamsızlık elbisesi yapıştı üzerimize,

çıkarmak zor olacak ama çıkmak zorunda!

ruhumuza uyanmak zorundayız,

ufkumuz âlemi aşıp sonsuzluğa erişebilecek mahiyette.

neden hapsederiz onu dünya sandığına

uyanın Allah aşkına!