Ağaç olunca dostum

Kesileceğiz bir gün

Yaşlı bir ormancı 

vuracak baltayı kuruyan gövdemize..

Yahut bir dozer koparıp köklerimizden, kağıt fabrikasına götürecek bizi...

Sonra bir süre suda bekletip 

kabuklarımızı soyacaklar..

Atacaklar bizi fırına 

Bir güzel pişeceğiz orda birlikte güle oynaya...

Sonra,

Çekik gözlü bir özbek çocuk yahut badem gözlü bir Çinli 

genç,

Terini de katarak üstümüze iyice dövecek sert bir cisimle bizi

kendimize geleceğiz

Daha sonra bir süzgeç ile ayırcaklar bizi suyumuzdan

Taşa sürte sürte kağıt haline getirecekler...

Bir baba gönlünce 

boyasın diye satın alacak bizi bir kırtasiyeden...

Ve hayallerini çizecek pamuk elleriyle minik bir yürek üstümüze...

Resmi görenlerin umudu 

Yeşerecek geleceğe dair

Var mısın ağaç olmaya?

Var mısın çocuk olmaya?

Var mısın...