Yaşananların ağırlığı sinmiş üstümüze

Uzun uzadıya gülmelerimizin hatırası

Bir kırgınlık vuku bulur her konuşmamızda

Bir dargınlık her sarılmamızda…


Bir kelebeğe anlatalım birbirimizi

Uçmaktan korkan bir kırmızılığa hayat verelim

Sen yine gel kalbindeki acılarınla, özleyip kavuşamadıklarınla


Ben yine bakayım sana

İçten çocuksu gülmelerinin sıcaklığına, tüm esrikliğine…


Sevmezsin acılarından bahsetmeyi

Bir bilinmezlik harmanına saklarsın kendini

Ama bilirim ne denli acı çektiğini

Değişmeyen resimlerin ağırlığının altında, ne denli ezildiğini


Kendinden verirsin durmadan

Belki gitmesinler

Belki de gitmelerin ağırlığı altında kalmayasın diye

Gelip gidenlerin hayatında bir figüran

Sahnede durup durmaksızın oynanan hayatının

Buruk izleyicisi...


Korkma sevgimden bahsetmeyeceğim sana

Yalnızca susup izleyeceğim tüm sevişlerini

Yaşamak isteğindeki tüm eğlenceli yakarışlarını

Şimdilerde veda ediyorum sana

Ellerimde hiç okunmayacak bir şiir biraz da gazel anımsatmasıyla...