kedim nerede?

balıklarım su yüzeyinde hareketsiz.

ben ölmüşüm, kapıda ayakkabılarım.

ağlayanım yok, gülenim yok

arkamdan konuşanım yok.

öyle yalnızım ki düşmanım bile yok.

başucumda yarım sütüm,

masada sönmüş sigaram.

benden vazgeçmiş boy aynam,

bir de tahta, eski bir sandalyede ruhun oturuyor.

beni yerden kaldırmıyor, ellerimi uzatmıyorum.

bir ruh bana ne yapabilir?

bu gece bunu düşünelim seninle.

senin kanlı canlı bedenin bana hiçbir şey yapamadı.

soyamadı, öpemedi

önünden çekemedi, arkasından sürükleyemedi

araftan kurtaramadı, köprülerden de itemedi.

o halde ruhun

tahta, eski bir sandalyede oturan ruhun

sancılı gözlerini bana diken ruhun

bana ne yapabilir?

hiçbir şey.

hiçbir şey mi?

o halde neden korkuyorum?

ölmüşüm, zaten dermansızmışım yaşamaya

artık dirilemem, kanım çekilmiş bedenimden

neden hala senden,

neden hala kalbin kadar boş ruhundan,

içinde bir sürü ceset taşıyan gözlerinden,

korkum neden?

ben seni

beni öldürmüşken,

sütümü bitirmeme izin vermemişken

ben seni hala niye?

ben seni hala nasıl?

bilmiyorum.