kedim nerede?
balıklarım su yüzeyinde hareketsiz.
ben ölmüşüm, kapıda ayakkabılarım.
ağlayanım yok, gülenim yok
arkamdan konuşanım yok.
öyle yalnızım ki düşmanım bile yok.
başucumda yarım sütüm,
masada sönmüş sigaram.
benden vazgeçmiş boy aynam,
bir de tahta, eski bir sandalyede ruhun oturuyor.
beni yerden kaldırmıyor, ellerimi uzatmıyorum.
bir ruh bana ne yapabilir?
bu gece bunu düşünelim seninle.
senin kanlı canlı bedenin bana hiçbir şey yapamadı.
soyamadı, öpemedi
önünden çekemedi, arkasından sürükleyemedi
araftan kurtaramadı, köprülerden de itemedi.
o halde ruhun
tahta, eski bir sandalyede oturan ruhun
sancılı gözlerini bana diken ruhun
bana ne yapabilir?
hiçbir şey.
hiçbir şey mi?
o halde neden korkuyorum?
ölmüşüm, zaten dermansızmışım yaşamaya
artık dirilemem, kanım çekilmiş bedenimden
neden hala senden,
neden hala kalbin kadar boş ruhundan,
içinde bir sürü ceset taşıyan gözlerinden,
korkum neden?
ben seni
beni öldürmüşken,
sütümü bitirmeme izin vermemişken
ben seni hala niye?
ben seni hala nasıl?
bilmiyorum.
Feyza Karataş
2020-11-04T00:17:29+03:00İnsan bazen anlamıyor hala nasıl ve niye sevdiğini. Kaleminize sağlık.
sena
2020-11-03T18:54:25+03:00Tebrikler. Kaleminize sağlık 🕊
ma'i
2020-11-03T18:40:08+03:00bayıldım çok güzel yazmışsınız elinize sağlık.