O benim yanımda olanlar,
Yoklar.
Yüzümü onlara dayadığımda,
Kömürle içime çizilen
Yollar.
Eski pazarları düşünüyorum,
Ya da cumartesileri.
Hepsinde olmasa da
Çoğunda mutluyum.
Çamurlara değen küçük ellerim,
Kendini yapamıyor.
Hafif bir cızırtı, kopuyor telim.
Göğsümdeki sağlam tahtaya,
Birkaç kere vuruyorum.
Bir şeyler arıyorum, bir şeyler arıyorum...
Buluyorum.
Orada, duruyor işte
Birkaç yıldır sakladığım gözlerim.
Alıyorum yuvalarına takıyorum
''İşte bu sensin!'' diyorum.
''Seni unutmadım.'' diyor, sarılıyorum.
Ve böylece beni tekrar sevebileni öğreniyorum.
Diğerleri var bir de
kendimden birkaç şey anlatıyorum
Sevmiyorlar.
Yanlışlıkla okula kırmızı terliklerimle gidiyorum.
Küçüğüm
utanmayı ilk öğrenmişliğim oluyor.
Dünya dönüyor,
ben kendimi arıyorum.
Kendimle çarpışıyor,
çarpıştıkça, parçalanıyorum.
Kabuğumu bir iki soyunca,
beni yanlış tanıyorlar.
Palavra oluyorum.
Ve birçok şey de oluyorum
ama en çok palavra oluşum canımı acıtıyor.
Birkaç fotoğraf var.
ağzım, burnum küçücük.
ellerim hatta avuç içlerim bile küçücük.
bu benim diyorum işte.
bu olup nasıl bu olunmuyor anlıyorum.
Küçücük ayaklarım
su birikintilerine basıyor sevinçli.
şimdi nasıl unutuyorum o sevinci.
hıçkırıklı bir adam yaralıyor beni.
hüznü tanıyorum.
dostlarım eskidikçe
sandıklara koyuyor ara ara bakıyorum
bana kalırsa eskiler hep sevilir zaten.
ben de sevmemek istedim eskileri
ama hep sevdim.
eskiyen sevebilir çünkü
bir başka eskiyeni.
Zilan Çevik
2022-11-26T10:59:59+03:00İçinize sinmeyen şeyleri bulursanız söylemenizi temenni ediyorum. Bende bu konuda kendimi eleştirebilme fırsatı bulurum. İlginize teşekkürler, esen kalın 🌷
Mısra Ergök
2022-11-26T10:05:36+03:00Şiiri, hatta özellikle bazı ifadeleri beğendim ama eksik olan bir şeyler var sanki, içime sinmeyen şeyler. Kaleminize sağlık. :)