x bir günün y saatinde

nasihatler dinliyorum "hayat kısa’’

sahi siz kaç kere öldünüz?


boğaza kamp kurmuş geçmişim

utançlar, kırgınlıklar, yalnızlıklar…

inanmazsın, geleceğim bile orada!


hüzün sokağında yalın ayak

üstümde kalınca bir mont

herkes bize bakıyor


yürümem gereken yollar

çizgilere basmama yemini

biliyorum, bakmaya devam edecekler


görmezden gelene kadar bir şeyleri

önemsememeyi öğreninceye kadar

gözlerinin içine bakmamalıyım


x bir günün y saatinde

nasihatler veriyorum "hayat kısa"

ve ekliyorum "henüz hiç ölmedim"