Kafamın içine hükmedemediğim zamanlarda yaşıyorum
Ne gündüz oluşu ne de gecenin karanlığı tesir etmiyordu
Nereye baksam yüzümü nereye çevirsem ışıksızlığı görüyorum
Sanki her yer benim karanlığımla kararıyor gibiydi
Eskiden olsa bu bana acı verirdi
Oysa şimdilerde benliğimden taşan bu siyahlık normalmiş gibi geliyor
Yıpranmışlığımı görmek rahatsız etmiyor artık beni
Canımı sıkan tek şey geçmeyen ağrılarım oldu
Bazen duygularımı da kontrol edemiyorum
Ne kadar kontrol etmeye çalışsamda kendimi
Şartlara hiçbir zaman uygun olamadım
Tıpkı insanlara uygun olamadığım gerçeği gibi
Bedenlerine göre, göz zevkime göre seçmediğim halde ruhları
Onlar beni belirli cümlelere kalıplara oturtmaya çalıştılar
İnsan neden kendine göre insan seçer ki?
Bana göre farklı olmalı benden
Ben zaten kendimi görüyorum her gün yaşıyorum kendimi bir şekilde
Benzerliklerimizde bile bunca farklılıklar varken
Nedir bu bana uygun ol çabası?
Bozulmuş süt gibi insanlar, bozuk yemekler gibi
Küf tutmuş ruhları ama fakında da değiller
Korkuyorlar farklı olan her şeyden
Kendi doğruların bile bir saat sonra değişirken üstelik
Hem yenilik istiyorlar hem öğrenmek
Hem de her şey aynı kalsın istiyorlar!
Bu esaret değil de nedir?
Zıt kutuplar çeker birbirini derler
Biz seninle buna rağmen bile birbirimizden daha da itildik
Seveceğim çok bir şey kalmadı galiba hayatta
Kapana kısılmışımda ben hala oturup sigara içmeye devam ediyor gibiyim
Bana benzeyen ruhları taşımış kadınları okuyorum bu sıralar
Hep aynı kavramları aramışızda görmemişiz gibi
Bana bir mesaj vermek ister miydin?
Belki farklı bir pencere açardın zihnimin kuyularında
Bu kuyunun ucu bucağı yok gibi.
Kalbimin bir dibi var ama zihnimin dibini göremedim henüz
Zihinsizlik hissiyle gezmeye çalışıyorum son bir yıldır
Ondandır belki zihnimin dibini göremeyişim
Yüreğimin dibinde, elim cebimde volta atıyorum
Bir sağa bir sola giderken sana rastlamışımda yanından geçip gitmişim sanki
Benim gözlerim alışkındır karanlığa
Senin gözlerinde ki karanlık yoksa benim kendi karanlığım mı?
BÜŞRA AYÜLKÜ