Soğuk bir karanlık koyda yürüdüm rüyamda. Yanımda sadece yalnızlığım ve çocukluğumun anıları. Dertlendim eski dertsiz anılarım karşısında. Babam ile çözüme şimdi ulaşmayan ama geçmişimde her şey onun nezdinde mutabık kalınan anılarım. Annemin yaşlılığa karşı baş kaldırımında yenik düşmüş dizlerini büke büke nasihat verişi halen kulaklarımda. Kafamın içi bomboş sorularla dolu oluşu ve vücudumun her tarafını rehin alışı karşısında öylece dona kalıp öylece etrafımda göz gezdirmişlerim. Mahallemizin en güzel Ermeni ağabeyimizi yan komşumuzun “Gavur” diye taşla öldüresiye dövüşleri anılarımın her yerini esir alışı. Birden kalktım ve artık düşünmemeliyim. Evet artık bir cevaba varmak ve artık uzun süre hissiz yaşamak istenci. Ya da mağara taşınmak “Zerdüşt” gibi. Şehrimizde mağarayı bırak ağaç bile kalmamıştı, hepsini birer birer kesip ya yola, ya betona harcamıştık ve parasız bitap ve güneşli bir günde altında serinleyebileceğimiz bir ağaç bile kalmamıştı. Politik düşünmek istemiyorum ama her kötü insan görünce politikacıya benzetiyorum. Hayatımızı politikacılar yemedi mi zaten? Her kötü giden gençlik politikacılarımızın suçudur bir nevi.
Hakikati düşünürken güneşe yüzümü çevirdim ve ağladım ağladım. Hayattan bir nevi ümidini topyekun kesmiş artık beklentisiz bir şekilde evimin kırık balkonunda öylece oturuyorum ve ev sahibim olacak insana benzeyen bir mahlukat gelip ev kirasını isteyecek ve bende vermeyeceğim sonra kavga edeceğiz ve bir süre kafam allak bullak kalacak. Biliyorum çaresizliğim diz boyu, biliyorum yalnız bırakılmışım bunları bilmek başlı başına insanın kendisine yaptığı faşizm. “Ancak ve ancak insan kendisine baskı yapabilir bir başkası, bir başkasına baskı yapma özgürlüğü yoktur ve bu böyle kalacak.” Bu sözü öyle derin söyledim ki içimde komutan gibi hissettim bir an. İnsanın en aptalı bile belki hayatta en az bir kelime olsun doğru bir söz söyler o da aklında kalmaz netice itibari ile aptaldır. “Aptallar aptal olarak kalır. “Bu söz komutan gibi değil de aptalların ağzından çıkan bir söz gibi. Bizlere savaş sevgisi olmayan komutanların ağzından çıkan sözler lazım. Ben her yerde insan gibi yaşayana komutan gibi davranırım. Bak bu söz fena değil gibi...