Heybetli bir gecenin tam ortasında

Pısırık bir kara kedi gibi kaldığında

Sabahın gelişinin fayda etmediği anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda


Siyahın en koyu tonuna odaklandığında

Beyaz ile tüm bağını kopardığında

Güneşin yeterince ışık vermediği anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda


Uyku bilinmeyen, akıl ile gönül kavgada

Duman gri, bıyık sarı, göz dolanda

Nefesin içi boğduğu bir anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda


Yaşam mı, ölüm mü diye soranda

Ölüm kolay bu çıkmazda

Celladın gece olduğu anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda


Birden gönül kapıyı çalanda

Anlamsız kelimeler dudağında

Şiirin şifa olduğu anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda


Kalem kağıdı arayanda

Cümleler gönüle yazılanda

Noktanın bitirmediği anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda


Yalnızlığı teklik sananda

Kalabalıkta tek başına kalanda

Seslerin kulağa girmediği anda

Yalnızlık türküsü çağlar kafanda